2024 Seçimlerinde Yapay Zeka Endişeleri, Gemini’nin Siyasi Yasağı, OpenAI önlemleri ve Deepfake Tehdidi

Tüm dünya 2024 seçimlerine doğru ilerlerken, yapay zeka teknolojisinin siyasi sahnedeki etkisi giderek artıyor. Türkiye’de bugün gerçekleşecek olan Yerel Seçimlerin yanı sıra ABD, Endonezya, Ukrayna, Güney Afrika, Pakistan gibi ülkelerde yapılacak olan seçimlerde dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin oy kullanacağı ifade ediliyor. Bu yıl, yapay zekanın siyasetteki etkilerini ve bu teknolojinin etik kullanımını tartışmak oldukça önemli hale geliyor.

Yapay zekanın bu kadar gelişme gösterdiği bir dönemde, siyasi sahnedeki potansiyel riskler de artıyor. Bilgi dezenformasyonu ve sosyal medya aracılığıyla yapılan siyasi manipülasyonlar gibi tehlikeler, yapay zekanın yaygınlaşmasıyla birlikte daha da önem kazanıyor. Özellikle, deepfake videolar ve sahte haberler gibi yapay zeka destekli manipülasyon araçlarının kullanımı, seçim süreçlerinin güvenliği ve adil işleyişi konusunda ciddi endişelere yol açıyor.

2024 Seçimlerinde Zararlı AI İçeriklerine Karşı Teknoloji Anlaşması

Bu endişelerin bir sonucu olarak, 20 teknoloji şirketi, seçmenleri yanıltmaya yönelik yapay zeka üretilmiş içeriklere karşı mücadele etmek için bir anlaşma imzaladı. 17 Şubat 2024 tarihinde, 60. Münih Güvenlik Konferansı’nda imzalanan bu anlaşma, ‘’2024 Seçimlerinde Yapay Zekanın Aldatıcı Kullanımıyla Mücadeleye Yönelik Teknoloji Anlaşması’’ olarak adlandırıldı. Anlaşmaya göre, şirketler, zararlı AI içeriklerini tespit etmek ve engellemek için teknoloji geliştireceklerini ve iş birliği içinde olacaklarını duyurmuşlardı.

Gemini Seçim Yasağı

Yapay zekanın siyasi sahnedeki olası olumsuz etkilerine karşı alınan önemli bir diğer adım, Google’ın yapay zeka modeli olan Gemini’nin seçimlerle ilgili hiçbir soruyu yanıtlamayacağını açıklaması oldu. Gemini’nin siyasi yasağı, yapay zeka teknolojisinin seçim süreçlerindeki etik kullanımını ve dezenformasyonun önlenmesini sağlama amacıyla atılmış kritik bir adım olarak görülüyor.

Gemini’nin siyasi yasağı, yapay zeka teknolojisinin seçim süreçlerinde doğru ve güvenilir bilginin korunması için gerekli adımların atılmasına ve etik kullanımın teşvik edilmesine yönelik bir örnek oluşturuyor. Bu önlem, yapay zeka teknolojisinin siyasi sahnedeki etkilerini dengelemeye ve seçmenlerin güvenliğini sağlamaya yönelik bir çabanın parçası olarak değerlendiriliyor. https://www.ntv.com.tr/teknoloji/gemini-secim-sorularina-yanit-verecek-migoogle-yanitladi,FKCqJR-9n0OcqgApzJFNbw

OpenAI’dan  Siyasi Kampanyalara Yasak

OpenAI 2024 seçimleri yaklaşırken bu kritik süreçte demokrasiyi desteklemek için kapsamlı bir strateji planı duyurdu. Bu stratejiler, AI teknolojisinin yanlış kullanımını önlemek, AI üretilen içeriklerde şeffaflık sağlamak ve doğru oy kullanma bilgilerine erişimi iyileştirmek üzerine kurulu. OpenAI’dan yakın zamanda gelen bir açıklamada ise;  dünya çapında gerçekleşen birçok seçimi korumaya kararlı olduklarını ve ekiplerinin, yapay olarak oluşturulmuş içeriği tanımlamayı kolaylaştırmaya ve araçların demokratik süreci baltalamak için kötüye kullanılmasını önlemeye odaklandığı bildirildi.

Deepfake Tehdidi

Deepfake videolar, yapay zeka teknolojisinin en tehlikeli yönlerinden birini temsil ediyor. Bu videolar, gerçek insanların görüntülerini kullanarak tamamen yapay olarak üretiliyor ve sahte bir gerçeklik algısı oluşturuyor. Seçim süreçlerinde kullanıldığında, deepfake videoları adayların imajını zedelemek, seçmenlerin algısını manipüle etmek ve hatta seçim sonuçlarını etkilemek için potansiyel bir araç olarak kullanılabilirler. Bu nedenle, deepfake videoların seçimlerdeki etkisi ciddi bir endişe kaynağı olarak görülüyor.

Yapay Zekanın Seçim Sürecine Olumlu Etkileri

Yapay zeka teknolojisinin seçim süreçlerindeki kullanımı sadece endişelerle değil, aynı zamanda potansiyel faydalarla da birlikte gelmektedir. Yapay zeka tabanlı sistemler, seçim sürecinin daha hızlı ve doğru bir şekilde yönetilmesine yardımcı olabilirken, oy sayımı sürecindeki doğruluk ve güvenlik seviyesini artırabilir. Ancak, bu teknolojinin etik kullanımı ve güvenliği konusundaki endişelerin göz ardı edilmemesi gerekiyor.

2024 seçimlerinde yapay zeka teknolojisinin seçim süreçlerindeki rolü, beraberinde dezenformasyon, manipülasyon ve deepfake tehditlerini beraberinde getiriyor. Gerçekliğin zemini bulanıklaşırken toplumun dijital dünyada gördüğü içeriklere temkinli yaklaşarak, doğruluğunu teyit etmesi elzem görünüyor.  Bu nedenle, yapay zeka teknolojisinin siyasi sahnedeki kullanımının dikkatlice incelenmesi ve etik sınırlarının belirlenmesi kadar toplumda yapay zeka farkındalığının gelişmesi de yüksek önem arz ediyor. Aksi halde, demokratik süreçlerin güvenilirliği ve adil bir şekilde işleyişi tehlikeye girebilir.