Memo Akten Yapay Zeka Sanatı ile Sınırları Zorlayan Sanatçı
Memo Akten yapay zekayı kullanarak kendimizi ve dünyayı nasıl anlamlandırdığımızı yansıtan Londra’da yaşayan sanatçı, araştırmacı ve filomattır. 1975 yılında İstanbul’da doğan Akten, sanat kariyerine multidisipliner bir yaklaşımla insan-makine ilişkileri, doğa, bilim, teknoloji, etik, ritüel, gelenek ve din gibi konuları ele alarak başlamıştır. Londra Goldsmiths Üniversitesi’nde yapay zeka alanında doktora yapmış ve California San Diego Üniversitesi’nde Hesaplamalı Sanat alanında Yardımcı Doçent olarak görev yapmaktadır.
Sanatının Yapay Zekayla olan İlişkisi
Memo Akten’in sanatı, yapay zeka kullanımı ve insan algısı üzerine derin düşünceler içerir. Sanatçı, estetik ve teknolojiyi birleştirerek, yapay zeka, büyük veri ve internetin kolektif bilincimize olan etkilerini keşfetmeyi amaçlar. Akten, açık kaynaklı yazılımlara katkıda bulunarak, sanat ve teknoloji arasında güçlü bir bağ kurar.
Önemli Eserleri
- Derin Meditasyonlar: Makinenin Hayal Gücünde Varoluş Yolculuğu
Yapay zeka bir gün rüya görebilir mi? “Derin Meditasyonlar” bu sorunun cevabını arıyor. Yaşam, doğa, evren ve bunlara dair deneyimlerimiz üzerine bir meditasyon sunan bu eser, bir makinenin hayal gücünün derinliklerine dalmamızı sağlıyor. Akten, “her şey” üzerine eğitilmiş bir sinir ağı kullanarak görmek için bir algoritma tasarlıyor. Flickr‘dan (Fotoğraf ve video paylaşımına odaklanan bir web sitesi ve platformudur.) her şey, dünya, evren, uzay, dağlar, okyanuslar, çiçekler, sanat, yaşam, aşk, inanç, ritüel, tanrı gibi kelimelerle etiketlenmiş fotoğraflar kullanarak bir veri seti oluşturuyor.
Makine, bu veri setiyle beslenerek daha önce hiç görülmemiş, ancak kendi deneyimlerimize dayanan yeni bir dünya yaratıyor. “Derin Meditasyonlar”, varoluşumuzun özündeki kavramlar üzerine eğitilmiş bir makinenin hayal gücüyle nefes kesici yolculuğunu sunuyor. Sürükleyici, meditatif ve çok kanallı bir video ve ses enstalasyonu olarak karşımıza çıkan bu eser, farklı formatlarda da izleyiciyle buluşuyor.
- Görmeyi Öğrenmek: Yapay Zeka Gözünden Dünya
Yapay zeka bir gün dünyayı bizim gibi görebilecek mi? “Görmeyi Öğrenmek” bu sorunun cevabını arıyor. Yapay bir sinir ağının gözünden dünyayı keşfeden bu eser, algılarımızın ve önyargılarımızın farkına varmamızı sağlıyor. Akten, “Görmeyi Öğrenmek” eserinde, tıpkı insan beyninin görsel korteksi gibi çalışan bir sinir ağı tasarlıyor. Bu sinir ağı kameralar aracılığıyla dünyayı izliyor ve gördüklerini anlamlandırmaya çalışıyor. Ancak sinir ağı, tıpkı biz insanlar gibi, sadece daha önce gördüklerini anlayabiliyor. Beklentileri ve önyargıları, gördüğü dünyayı şekillendiriyor. Bu durum, bilişsel önyargılarımızın ve sosyal kutuplaşmanın nasıl oluştuğunu gözler önüne seriyor.
“Görmeyi Öğrenmek”, sadece bir video değil, aynı zamanda sürükleyici bir deneyim. Eser, izleyiciyi, yapay zekanın bakış açısıyla dünyayı keşfetmeye ve algılarının sınırlarını sorgulamaya davet ediyor. Görmeyi Öğrenmek, sanat ve bilimin kesiştiği noktada, insan ve makinenin ortak bir dilde buluştuğu bir eser.
- Algının Katmanları: Gerçekliğin Gizemli Perdesini Aralamak
Gerçeklik nedir? Bu basit soruya tek bir cevap var mı? “Algının Katmanları” eseri, bu sorunun cevabını algımızın katmanlarını keşfederek bulmaya çalışıyor. 2017 tarihli “Görmeyi Öğrenmek” eserinin devamı olan “Algının Katmanları”, insan algısının ve bilişsel önyargılarımızın karmaşıklığını inceliyor. Yapay zeka (AI) teknolojilerini kullanarak, dünyayı nasıl gördüğümüzü ve gerçeklik algımızı sorgulamamızı sağlıyor. Evrimsel geçmişimiz, biyolojimiz, yetiştirilme tarzımız ve kültürümüz, dünyayı görme şeklimizi belirliyor. Algımız, atalarımızın ve yakın çevremizin ihtiyaç duyduğu ölçeklere göre şekillenmiş durumda. Ancak, atom altı dünyanın tuhaflığını, jeolojik zaman ölçeklerini veya galaksilerin kozmik dinamiklerini sezgisel olarak kavrayamıyoruz. Bu eser, farklı zaman ve mekan ölçekleri arasında köprü kurarak, algımızın sınırlarını aşmamıza yardımcı oluyor.
Yetiştirilme tarzımız ve kültürümüz de algımızı doğrudan etkiliyor. Algıladığımız gerçeklik, mutlak bir hakikat olarak karşımıza çıkıyor. Bu yanılsama, farklı kültürlerle uyumlu olmamızı engelliyor ve siyasi manipülasyona karşı savunmasız hale gelmemize neden oluyor. “Algının Katmanları”, farklı gerçeklikler arasında bağlantılar kurarak, gerçekliğin tek bir versiyonu olmadığını gösteriyor. Farklı dünyalar arasındaki ortaklıklar, bir araya getirilerek birleşik bir vizyon oluşturuluyor.
Bu eser, nörobiyolojik algımızın sınırlamalarını ve bilişsel önyargılarımızı gözler önüne seriyor. Aynı zamanda, gerçeklik algımızı ve neyin gerçek olduğunu sorgulamamızı sağlıyor. Algının Katmanları, sanatın ve bilimin kesiştiği noktada, insan zihninin derinliklerine inen ve gerçekliğin gizemlerini keşfeden bir eser.
Memo Akten’in Eserlerinin Önemi
Memo Akten’in eserleri, yapay zekanın sanatsal ve yaratıcı potansiyelini gözler önüne seriyor. Akten, sadece estetik açıdan güzel eserler yaratmak için değil, aynı zamanda insan deneyiminin derinliklerine inmek için yapay zekayı kullanıyor. Eserleri, insan-makine ilişkileri, bilişsel önyargılar ve algı üzerine düşünmeyi teşvik ediyor.
Akten, yapay zeka sanatı alanında oldukça yaratıcı bir sanatçı. Farklı disiplinleri bir araya getirerek yeni ve özgün eserler yaratıyor. Eserleri, bilim ve sanatın kesiştiği noktada duruyor. İzleyiciyi düşünmeye ve sorgulamaya davet ediyor. Günümüzün en önemli sanatçılarından Memo Akten’in kendi web sitesini ziyaret ederek daha yakından tanıyabilirsiniz.
Yazar: Yağmur Aydın
Diğer Trendler!
> Sıradaki Trend!








