Türkiye, Yapay Zekâ Eğitiminde Öncü Ülkeler Arasında: Üniversitelerde Yapay Zekâ Programları 70’e Çıkıyor.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye’nin üniversitelerde yapay zekâ programlarını en hızlı adapte eden ülkelerden biri olduğunu belirterek, bu alandaki programlara sahip üniversite sayısının 20’den 70’e çıkacağını duyurdu. Özvar, yapay zekâ ve dijitalleşme odaklı eğitim politikalarının, Türkiye’nin yükseköğretim sisteminde büyük bir dönüşüm yarattığını vurguladı.

Türkiye, yapay zekâ eğitiminde hızla ilerliyor

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nde düzenlenen 2030’a Doğru Yükseköğretim Vizyonu toplantısında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yapay zekâ ve dijitalleşme odaklı yükseköğretim politikalarında önemli bir dönüşüm yaşadığını söyledi. Özvar, Türkiye’nin, Stanford Üniversitesi’nin yayımladığı küresel yükseköğretim raporuna göre, yapay zekâ temelli programları en hızlı yükseköğretime adapte eden üç ülkeden biri olduğunu vurguladı.

YÖK tarafından yapılan açıklamaya göre, bu yıl 20 üniversitede 70’i aşkın yapay zekâ ve dijital temelli program açıldı. Tam doluluk oranına ulaşan bu programların, önümüzdeki süreçte 50 yeni üniversitede daha başlatılması hedefleniyor. Böylece dijital ve yapay zekâ tabanlı programların yer aldığı üniversite sayısı 70’e ulaşacak.

Yapay zekâ tabanlı eğitimlerin kapsamı genişliyor

Yapay zekâ ve dijitalleşme temelli eğitim programlarının, Türkiye’nin dijital beceri açığını kapatmada kritik bir rol oynayacağını belirten Özvar, istihdama duyarlılığı azalan bazı programların yerine bu yeni programların ikame edilmesinin hedeflendiğini söyledi.

“Bu belki de Türk yükseköğretiminin en önemli projelerinden biri olacak. Ülkemizin dijital beceri açığının kapatılmasında önemli rol oynayacağına inandığımız bu programların sayısını, kalite standartlarını düşürmeden önümüzdeki yıllarda artırmaya devam edeceğiz.”

Özvar, meslek yüksekokullarındaki dönüşüm sürecine de değinerek, siber güvenlik meslek yüksekokulu programlarının son yıllarda en başarılı meslek yüksekokulları arasında öne çıktığını ifade etti.

Sektör ile iş birliği güçlendirilecek

Eğitim ve sektör ihtiyaçları arasındaki uyumsuzlukları gidermek amacıyla hızla harekete geçtiklerini vurgulayan YÖK Başkanı, üniversitelerin önlisans, lisans ve lisansüstü program müfredatlarını sektör temsilcileriyle istişare halinde güncellemeleri yönünde teşvik edildiklerini belirtti.

“Yükseköğretim Kurulu olarak, iş gücü piyasasında istihdamı kolaylaştırmayı amaçlayan çeşitli uygulamaları destekliyoruz. Üniversitelerimizde sunulan staj ve iş yeri uygulama imkanlarının genişletilmesi ve çeşitlendirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Organize Sanayi Bölgeleri’nde (OSB) uygulanan meslek yüksekokulu programları, istihdam odaklı eğitimin önemli örneklerinden biri haline gelmiştir.”

Sağlıkta dijitalleşme ve yeşil dönüşüm öncelikli gündem

Özvar, Türkiye’de sağlık alanında dijitalleşme sürecinin hızlandırılacağını ve bu alandaki akademik programların geliştirileceğini ifade etti. Geçtiğimiz hafta, Sağlık Bakanlığı yetkilileri ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşen “Sağlıkta Dijitalleşme” çalıştayında, sağlık eğitiminde dijitalleşme, istihdama duyarlı ve sektörle uyumlu eğitim modellerinin oluşturulması konularında bir yol haritası belirlendiğini açıkladı.

Ayrıca, tarımda dijital teknolojiler ve yeşil dönüşüm konularında insan kaynağı ihtiyacını karşılamak için yeni programların açılacağını da sözlerine ekledi.

Türkiye’nin uluslararası yükseköğretimdeki yükselişi sürüyor

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education’ın (THE) 2025 Alan Bazlı Dünya Üniversiteler Sıralamasında Türkiye’nin önemli bir mesafe kat ettiğini söyledi.

“THE 2025 sıralamasında eğitim bilimlerinde 35, mühendislikte 26, tıp ve sağlıkta 25, sosyal bilimlerde 24, işletme ve ekonomide 21, fen bilimlerinde 19, fizik bilimlerinde 18, bilgisayar bilimlerinde 17, sanat ve beşeri bilimlerde 11 ve psikolojide 5 üniversitemiz ilk 1000’e girmeyi başarmıştır. Ayrıca sıralamada değerlendirilen ana alanlardan 10’unda farklı üniversitelerimiz ilk 500’de yer almıştır.”

Yükseköğretimde 2030 vizyonu

Türkiye’nin yükseköğretim politikalarının 2030 vizyonu çerçevesinde şekillendirildiğini vurgulayan Özvar, önümüzdeki süreçte yükseköğretimin karşı karşıya kalacağı fırsatlar ve zorluklara dikkat çekti.

“Üniversitelerimizin ulusal ve uluslararası itibarını artırmayı ve bilimsel üretkenliği desteklemeyi hedefliyoruz. Dünyada rekabet gücü yüksek, yeniliğe açık, kaliteli, istihdamı destekleyen, erişilebilir, kapsayıcı, dijitalleşmeyi ve uluslararasılaşmayı başarmış bir yükseköğretim sistemi oluşturmak hepimizin sorumluluğudur.”

İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nde düzenlenen 2030’a Doğru Yükseköğretim Vizyonu toplantısına Yükseköğretim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Naci Gündoğan ve Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu’nun yanı sıra, Marmara ile Orta ve Batı Karadeniz bölgelerindeki 37 üniversitenin rektörleri ve temsilcileri katıldı.