Yapay Zeka ve Kadın – Geleceğin İş Hayatında Toplumsal Cinsiyetin Rolü
Yapay Zeka teknolojisi iş dünyasından sağlık sektörüne, eğitimden günlük yaşantımıza kadar her köşede devrim yaratıyor. Bu büyülü dönüşüm, kadınlar ve teknoloji arasındaki ilişkiyi yeniden şekillendirirken, toplumsal cinsiyet eşitliği yolculuğunda hem parlak fırsatlar sunuyor hem de beklenmedik zorluklar ortaya koyuyor.
UNESCO, IDB (Inter-American Development Bank) ve OECD (Organisation for Economic Co-operation and Development) gibi öncü kuruluşların iş birliğiyle hazırlanan “The Effects of AI on the Working Lives of Women” başlıklı 2022 tarihli bu rapor, Yapay Zeka’nın kadınların çalışma hayatı üzerindeki etkilerine ışık tutuyor ve cinsiyet perspektifinden teknolojinin kullanımının ortaya çıkardığı zorlukları ve fırsatları masaya yatırıyor.
Rapora göre öne çıkan veri ve istatistikler şu şekilde; dünya genelinde bilim ve Ar-Ge pozisyonlarında çalışanların yalnızca %29’u kadın. Bu araştırma, küresel çapta işgücündeki kadınların daha az ücret aldıklarını, daha az üst düzey pozisyonlarda yer aldıklarını ve bilim, teknoloji, mühendislik, matematik (STEM) alanlarında daha az aktif olduklarını gösteriyor. Ayrıca, kadınların dijital teknolojileri kullanma konusunda erkeklere kıyasla %25 daha az olasılığa sahip olduğunu ve AI konularını ele alan yayınların sadece %25,4‘ünün en az bir kadın yazar tarafından yazıldığı belirtiliyor. Rapor aynı zamanda COVID-19 pandemisi öncesine kıyasla kadınların çevrimiçi eğitimlere, STEM kursları da dahil, daha yüksek oranda katıldığını gösteriyor. Bu veriler, cinsiyet eşitliğine doğru ilerlemek adına atılacak adımların da zeminini hazırlıyor.
Rapor 6 farklı çözüm önerisi sunuyor:
Kadın İşçilerin Yeniden Beceri Kazanımı ve Beceri Geliştirilmesi: AI, işgücü piyasasını değiştirmekte ve geleceğin işçileri için yeni beceri talepleri getirmektedir. Kadınların STEM/AI alanlarındaki artan profesyonel talepten geri kalmamaları önemlidir. Kadınları bu alanlara yönlendirecek yeniden beceri kazanımı ve beceri geliştirme programları önem taşımaktadır. Ayrıca, dijital beceriler, işçilerin uygulanan sistemleri anlamaları ve gerekirse endişelerini dile getirmeleri için önemlidir.
Kadınların STEM Alanlarında Teşvik Edilmesi: AI tasarımı ve geliştirilmesinin ön saflarında daha fazla kadının olması önemli bir ilerleme olacaktır. Kadınların ve kızların eğitimini, özellikle STEM eğitimini desteklemek için hükümetler, kurumlar, organizasyonlar ve şirketler gereken desteği sağlamalıdır.
Bağlamsal ve Kültürel Karmaşıklığın Dikkate Alınması: AI sistemleri, farklı bağlamlar ve ülkelerde farklı etkilere sahiptir. Çeşitli işgücü piyasaları, ekonomiler, kültürler ve cinsiyet normları, işçilerin AI sistemlerini nasıl deneyimlediğini şekillendirir. Bu nedenle, AI sistemlerinin veya AI’ye yönelik politika ve düzenleme yanıtlarının tasarlanması ve uygulanması sırasında bu bağlamsal ve kültürel karmaşıklıklar sistematik bir şekilde ele alınmalıdır.
Çok Paydaşlı Yaklaşımların Kullanılması: Hükümetler, özel sektör şirketleri, teknik topluluklar ve akademi, AI araçlarının ve sistemlerinin etkisinden sorumluluk almalıdır. Hükümetler, AI sistemlerinin savunmasız gruplar üzerindeki olası etkisini göz önünde bulunduran politikalar oluşturmalı ve teşvik etmelidir.
Cinsiyet Stereotiplerinin Şekillendirilmesi: Bu rapor, kadınların ücretli ve ücretsiz işleri etrafında dönen stereotipler ile AI sistemlerine nasıl şekil verilebileceği ve bu sistemlere nasıl kodlanabileceği arasındaki güçlü bağlantıyı göstermektedir. Örneğin, sanal kişisel asistanlar, özellikle bakım ve yardım etrafında belirli cinsiyet stereotiplerini teşvik edebilir.
Uygulamalı Araştırmaların Devamı: AI sistemlerinin genel olarak iş üzerindeki ve özellikle kadınların çalışma hayatındaki etkileri hakkında daha fazla uygulamalı araştırmaya ihtiyaç vardır. Örneğin, AI işe alım sistemlerinin erkekler ve kadınlar için iş fırsatları üzerindeki farklı etkileri ve kilit soruların yanıtsız bırakıldığı durumlar incelenmelidir.
Rapora Göre Yapay Zeka Teknolojileri Kadınların İş Hayatını Nasıl Etkileyecek?
Raporun en önemli sonuçlarından biri, AI teknolojilerinin, kadınların iş bulma fırsatlarını artırma potansiyeline sahip olduğunu söylemesi. AI destekli işe alım sistemleri, özgeçmiş tarama ve işe alım süreçlerinde cinsiyet önyargısını azaltabilir. Bu sistemler, adayların beceri ve yetkinliklerine odaklanarak, cinsiyete dayalı önyargıların işe alım kararlarını etkilemesini engelleyebilir. Ayrıca, AI destekli kariyer geliştirme platformları, kadınlara uygun eğitim ve gelişim fırsatları sunarak, onların kariyerlerinde ilerlemelerine yardımcı olabilir.
Ancak, AI teknolojileri mevcut eşitsizlikleri derinleştirebilir de. Eğer AI sistemleri, cinsiyet önyargılarını içeren veri setleriyle eğitilirse, bu önyargılar AI kararlarında tekrarlanabilir ve pekiştirilebilir. Örneğin, geçmiş işe alım verilerine dayanarak eğitilen bir AI sistemi, eğer bu veriler erkek adayların tercih edildiği örnekleri içeriyorsa, benzer önyargılı kararlar üretebilir. Ayrıca, AI ve otomasyonun bazı iş rollerini değiştirmesi veya ortadan kaldırması, özellikle kadınların yoğun olarak çalıştığı sektörlerde iş kayıplarına yol açabilir.
Yapay zekânın kadınların iş hayatındaki etkileri, bu teknolojilerin nasıl tasarlandığına ve uygulandığına bağlıdır. Kadınların iş hayatında karşılaştığı mevcut eşitsizlikleri azaltmak ve daha adil bir iş dünyası oluşturmak için AI teknolojilerinin dikkatli bir şekilde tasarlanması ve uygulanması gerekmektedir. Bu, çeşitli paydaşların – hükümetlerin, endüstrinin, akademinin ve sivil toplumun – işbirliği ve taahhüt gerektiren çok yönlü bir çabadır.
Diğer Trendler!
> Sıradaki Trend!
